Çoğu sanatçı kompozisyonlanndaki öğeleri parça parça çizer veya resmeder; daha sonra da bunları stüdyoda bir araya getirir. Burada bir Manet resmin-deki tekil parçaları ayırdım ve sonra onun yaptığı gibi yeniden bir araya getirdim. Şimdi siz de bu sistemi deneyin. Soyut kompozisyon sayfalarında anlatılanları anladıysanız, bu sistemi uygulamak zor gelmeyecektir. Manet burada gösterilen öğeleri oldukça dolambaçlı bir resim elde edecek şekilde düzenlemiş. Şimdi bu sistemin kompozisyon açısından neden bu kadar iyi olduğunu inceleyelim.
Desen çalışmalarında iki boyutlu yüzey üzerinde varlıkların hacimsel etkilerini göstermek ve derinlik kazandırmak için açık, orta, koyu ton değerleri ve açık-koyu zıtlıkları kullanılır. Bu değerler ışığın kaynağına, şiddetine ve yönüne göre değişir. Işık, nesnelerin her tarafını aynı ölçüde aydınlatmaz. Nesnelerin ışığın geldiği yönde olan kısımları açık ve parlak tonlarda algılanırken diğer kısımları gölgeli ve mar. Buna bağlı olarak da desen çalışmalarında ışıklı alanlarda açık tonlar, gölgeli alanlarda ise koyu tonlar kullanılır. Işıklı ve gölgeli alanlar arasında oluşan ara değerler de orta (gri) tonlarla belirtilir.
Her varlık aynı renk tonuna sahip değildir. Bazı varlıklar açık tonlarda renklere sahipken bazıları da koyu tonlara sahiptir. Bundan dolayı görsel algılamada ışığın oluşturduğu ton değerleri de her varlık üzerinde aynı olmayacaktır. Bu durum en çok varlıklar üzerindeki ara tonlarda farklılığın oluşmasını sağlar. Bu açık-koyu zıtlıklarının çalışmalarda gösterilmesi varlıkların aralarındaki farklılıkları da ortaya koyacaktır. Örneğin; kompozisyonda yan yana yer alan kırmızı bir elmayla yeşil bir elmanın ayırt edilmesi ton farklılığıyla sağlanacaktır.
Perspektif İç MekanPerspektif Dış MekanPerspektif Dış Mekan
Desen çalışmalarında iki boyutlu yüzey üzerinde varlıkların hacimsel etkilerinin gösterilmesi, ışık ve gölgeyle oluşan açık-koyu değerlerle gerçekleşir. Kâğıt yüzeyine sınır çizgileriyle bir küre çizdiğinizde sadece bir çember çizmiş olursunuz. Bunun kâğıt yüzeyinde çember değil de üçüncü boyuta sahip bir küre olarak algılanması, ışıklı ve gölgeli alanların belirlenerek açık, orta ve koyu ton değerlerinin belirrilmesiyle gerçekleşebilir. Işık ve gölgeli alanların kâğıt yüzeyinde belirlemesi, yalnızca nesnenin kütle etkisi vermesinin yanında derinlik etkisinin oluşmasını da sağlayacaktır.
Desende ön plandaki nesnelerin açık-koyu zıtlıkları daha belirgin verilirken arka plandaki nesneler üzerinde zıtlıklardan çok, ara değerler oluşturulur; bu sayede önden arkaya doğru giden planlar oluşturulabilir. Bu da kompozisyonda derinlik etkisini güçlendirir.